– DIŞ HABERLER SERVİSİ
Son dönemlerde özellikle de bireysel yatırımcıların hisselere yönelik ilgisi arttı. Son 15 yılın borsa yatırım fonlarına (ETF) yönelik sermaye akışında, 2021 yılında bir değişim gözlendi. Bu durum ise hisse fonlarının ETF’ler karşısında geçmiş yıllarda olduğu kadar hızla kayıp yaşamadığı bir dönemde gerçekleşti. Bu da yaşanan gelişmeyi çok daha dikkat çekici hale getirdi. Strategas’tan Todd Sohn, “geçtiğimiz yıl mart ayından bu yana hisse rallisinin istikrarlı yükselişi dikkat çekici” dedi.
Sohn da piyasaları izlediğini söyledi. Endeksler yükselişe devam ediyor olsa da, bu yükseliş yalnızca birkaç hisse tarafından desteklendiğinde endişeler yükseliyor. Sohn 2015 yılında endekslerdeki yükseliş piyasaların genelinden kaynaklanmadığında, bunun ardında gelen sert düzeltmeye dikkat çekti. Piyasa genişliğinin ölçütlerinden biri de üç ayın en yüksek seviyelerine ulaşan hisselerin miktarı.
Bu satışlar ise nakit olarak tutulabileceği gibi tahvil alımına da yönelebilir. Panigirtzoglou, sistemde yüksek miktarda likiditenin bulunduğunu ancak borsaların boyutuna kıyasla bu miktarın oldukça düşük olduğunu söyledi. Bu durumu ise bir uyarı sinyali olarak yorumladı. Hisselerde varlığın payı yükselişe devam edebilir ancak bireysel yatırımcıların algılarının değiştiği bir durumda, büyük bir savunmasızlık ortaya çıkacak.
borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre hisselerin payı 2018 yılındaki zirvenin ardından, korona virüs öncesi dönemde sert bir düşüş gösterdi. Ancak piyasalar yine de istikrarı korudu. Bunun nedeni ise tahvillerde de ralli görülmesiydi. Şimdi bu durum aynı şekilde gerçekleşmeyebilir. İçinde bulunduğumuz boğa piyasası oldukça yaşlı, değerlemeler çok yüksek ve bu nedenle devasa yatırım akışları sonsuza dek süremez.